Dünyanın birçok yerinde bu sistem var! TÜBİTAK'tan onay geldi yakında...
Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin üzerinde çalıştığı proje, Almanya, Japonya ve Çin'de denenmiş ve başarıya ulaşmış. Maglev teknolojisi olarak adlandıralan sistemle tren raylara değmeyecek ve 500 km hızla ulaşabilecek...
KATÜ'nün üzerinde çalıştığı projeye TÜBİTAK'tan da onay geldi...
KTÜ Fizik Bölümü Süperiletkenlik Araştırma Grubu tarafından 4 yıldır üzerinde çalışılan ve sonuç veren proje TÜBİTAK’a sunuldu. TÜBİTAK tarafından kabul edilen ve saatte 586 kilometre hıza ulaşması planlanan projede, rayların üstüne konulan cisim süper iletkenler sayesinde yerden 2 cm yukarıda duruyor.Proje ile ilgili bilgiler veren KTÜ Fen Fakültesi Fizik Bölüm Başkanı Proje Dr. Prof. Ekrem Yavuz, 25 yıldır bu alanda çalıştıklarını söyledi. Yavuz, 1986 yılında Nobel ödülü alan buluş ile yapılan yüksek sıcaklık iletkenliğinin buluşuyla bu alana girdikleri belirterek, “Bu iletkenler sıvı azot alanında süper iletkenlik gösterdiği için rahatlıkla gelişmekte olan ülkelerin bu alanda çalışma fırsatı doğdu. Bizim buradaki en önemli şeyimiz bunu Türkiye’ye tanıttık. Gençleri yeni araştırmacıları bu alana yönelttik. Bu yönden büyük katkımızın olduğunu düşünüyorum” dedi.
“90 KİLOLUK BİR İNSANI HAVADA YÜZDÜREBİLİRİM”
Kristallerin her birinin 9 kilogram taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Yavuz, şöyle konuştu: “Burada yaptığım şey yttrium, baryum, bakır oksit elementleri birleşimden oluşan bir alaşım düşünün. Bu bileşiği kristal haline getiriyoruz. Bilgisayar kontrollü fırınlardan yararlanarak 10 gün gibi sürede bunlar kristalleşiyor. Kristal’in büyümesi için elektriklerin asla kesilmemesi lazım. Kristalimiz büyüğü zaman bunun sıvı azot ortamına konulduğu zaman bu kristallerin geçiş sıcaklığı 92 Kelvin’dir. Sıvı azot sıcaklığı 72 Kelvin olduğuna göre biz bunları rahatlıkla soğutabiliyoruz. Soğutulduğu zaman süper iletkenlerin bir özelliği var. 1933 yılında bulunan dıştan uygulanan bir manyetik alanı içerisine koymaz. Bu olayın sayesinde manyetik alan çizgileri bu kristale giremeyince düşünün bir şemsiyenin üzerinde bir malzemenin havada durduğu şeklinde duracaktır. Bu şekilde yüzme gerçekleşiyor. Bu kristallerin her biri yaklaşık 9 kilogramı tartabiliyor. Dolayısıyla kristal sayısını çoğalttıkça havada tutacağın kütlenin miktarını da arttırabiliyorsun. 90 kiloluk bir insanı ben havada yüzdürebiliyorum. 10 tane kristali bir kabın içine koyup soğutursan üzerine 90 kiloluk bir insanı çıkardığın zaman havada dans edebilir, dönebilir. Süper iletken ailesi bulunduktan sonra çalışmalar durmadı bor süper iletkenler bulundu. Türkiye bor zengini bir ülke. Dünya’ya 700 yıl yetecek bir bezeryeye sahip bir ülkedir. Süper iletken ailesi daha düşük sıcaklık sahibi olmasına rağmen taşıdığı akım yoğunluğu bakımında çok yüksek bir özelliğe sahiptir.”
“KTÜ’DEKİ İMKANLARI KULLANARAK SÜPER İLETKENİ ÜRETEREK UÇAN TEKER CİHAZINI YAPACAĞIZ”
Magnezyum ve bor 2 bileşiğinin süper iletkenlerin yerini alacağını ifade eden Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bor ve magnezyum birleşimden magnezyum bor 2 bileşiği bu süper iletkenlerin yerini alacak ve bundan daha güçlü bir kuvvet sağlayacaktır. Proje bu kristallerin büyütülmesi ile ilgiliydi. Projeye destek aldık. Kristaller büyüttük uygulamasını yaptık. TÜBİTAK’a projeyi sunduk. Proje kabul edildi ve proje şuanda model olarak tamamlanmış durumdadır. Küçük bir model yetmiyor daha ileriye götürmemiz gerekiyor. Avusturalya’dan bir proje aldım bor’lu süper iletkenleri üretmek üzere bir proje ve onlara şuanda malzemeyi ben üretiyorum. KTÜ’deki imkanları kullanarak süper iletkeni üreterek uçan teker cihazını yapacağız. Devletin bir sorunu biliyorsunuz bunu model büyültülmesi lazım. Çin devleti öncü durumdadır. Bu benzer deneyin 45 kilometrelik kısmını geliştirdi. 586 kilometreye ulaşıldı. Kristalin üzerinde bir cismin donandırılması bir model olarak görüldü ancak gerçeği yapılabiliyor. Devlet bir adım atarsa kristalleri büyütmeyle iş bitmiyor mühendislik alanında bir çalışma alanında bir uygulama ortamı olabilir. Burada devletin ileri gelen yöneticileri bu işe başlanması gerektiğin emir verecekler.” Öte yandan Fizik Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ekrem Yavuz, gazetelerde yer alan haberlerde TÜBİTAK’ın kendilerine 2 milyon TL destek olduğu ile ilgili ise, “TÜBİAK’ın desteği, miktarı benimle ilgili değildir. Nereden alınmış bilmiyorum ama bu miktar bizimle ilgili bir şey değildir” diye konuştu.
KATÜ'nün üzerinde çalıştığı projeye TÜBİTAK'tan da onay geldi...
KTÜ Fizik Bölümü Süperiletkenlik Araştırma Grubu tarafından 4 yıldır üzerinde çalışılan ve sonuç veren proje TÜBİTAK’a sunuldu. TÜBİTAK tarafından kabul edilen ve saatte 586 kilometre hıza ulaşması planlanan projede, rayların üstüne konulan cisim süper iletkenler sayesinde yerden 2 cm yukarıda duruyor.Proje ile ilgili bilgiler veren KTÜ Fen Fakültesi Fizik Bölüm Başkanı Proje Dr. Prof. Ekrem Yavuz, 25 yıldır bu alanda çalıştıklarını söyledi. Yavuz, 1986 yılında Nobel ödülü alan buluş ile yapılan yüksek sıcaklık iletkenliğinin buluşuyla bu alana girdikleri belirterek, “Bu iletkenler sıvı azot alanında süper iletkenlik gösterdiği için rahatlıkla gelişmekte olan ülkelerin bu alanda çalışma fırsatı doğdu. Bizim buradaki en önemli şeyimiz bunu Türkiye’ye tanıttık. Gençleri yeni araştırmacıları bu alana yönelttik. Bu yönden büyük katkımızın olduğunu düşünüyorum” dedi.
“90 KİLOLUK BİR İNSANI HAVADA YÜZDÜREBİLİRİM”
Kristallerin her birinin 9 kilogram taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Yavuz, şöyle konuştu: “Burada yaptığım şey yttrium, baryum, bakır oksit elementleri birleşimden oluşan bir alaşım düşünün. Bu bileşiği kristal haline getiriyoruz. Bilgisayar kontrollü fırınlardan yararlanarak 10 gün gibi sürede bunlar kristalleşiyor. Kristal’in büyümesi için elektriklerin asla kesilmemesi lazım. Kristalimiz büyüğü zaman bunun sıvı azot ortamına konulduğu zaman bu kristallerin geçiş sıcaklığı 92 Kelvin’dir. Sıvı azot sıcaklığı 72 Kelvin olduğuna göre biz bunları rahatlıkla soğutabiliyoruz. Soğutulduğu zaman süper iletkenlerin bir özelliği var. 1933 yılında bulunan dıştan uygulanan bir manyetik alanı içerisine koymaz. Bu olayın sayesinde manyetik alan çizgileri bu kristale giremeyince düşünün bir şemsiyenin üzerinde bir malzemenin havada durduğu şeklinde duracaktır. Bu şekilde yüzme gerçekleşiyor. Bu kristallerin her biri yaklaşık 9 kilogramı tartabiliyor. Dolayısıyla kristal sayısını çoğalttıkça havada tutacağın kütlenin miktarını da arttırabiliyorsun. 90 kiloluk bir insanı ben havada yüzdürebiliyorum. 10 tane kristali bir kabın içine koyup soğutursan üzerine 90 kiloluk bir insanı çıkardığın zaman havada dans edebilir, dönebilir. Süper iletken ailesi bulunduktan sonra çalışmalar durmadı bor süper iletkenler bulundu. Türkiye bor zengini bir ülke. Dünya’ya 700 yıl yetecek bir bezeryeye sahip bir ülkedir. Süper iletken ailesi daha düşük sıcaklık sahibi olmasına rağmen taşıdığı akım yoğunluğu bakımında çok yüksek bir özelliğe sahiptir.”
“KTÜ’DEKİ İMKANLARI KULLANARAK SÜPER İLETKENİ ÜRETEREK UÇAN TEKER CİHAZINI YAPACAĞIZ”
Magnezyum ve bor 2 bileşiğinin süper iletkenlerin yerini alacağını ifade eden Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bor ve magnezyum birleşimden magnezyum bor 2 bileşiği bu süper iletkenlerin yerini alacak ve bundan daha güçlü bir kuvvet sağlayacaktır. Proje bu kristallerin büyütülmesi ile ilgiliydi. Projeye destek aldık. Kristaller büyüttük uygulamasını yaptık. TÜBİTAK’a projeyi sunduk. Proje kabul edildi ve proje şuanda model olarak tamamlanmış durumdadır. Küçük bir model yetmiyor daha ileriye götürmemiz gerekiyor. Avusturalya’dan bir proje aldım bor’lu süper iletkenleri üretmek üzere bir proje ve onlara şuanda malzemeyi ben üretiyorum. KTÜ’deki imkanları kullanarak süper iletkeni üreterek uçan teker cihazını yapacağız. Devletin bir sorunu biliyorsunuz bunu model büyültülmesi lazım. Çin devleti öncü durumdadır. Bu benzer deneyin 45 kilometrelik kısmını geliştirdi. 586 kilometreye ulaşıldı. Kristalin üzerinde bir cismin donandırılması bir model olarak görüldü ancak gerçeği yapılabiliyor. Devlet bir adım atarsa kristalleri büyütmeyle iş bitmiyor mühendislik alanında bir çalışma alanında bir uygulama ortamı olabilir. Burada devletin ileri gelen yöneticileri bu işe başlanması gerektiğin emir verecekler.” Öte yandan Fizik Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ekrem Yavuz, gazetelerde yer alan haberlerde TÜBİTAK’ın kendilerine 2 milyon TL destek olduğu ile ilgili ise, “TÜBİAK’ın desteği, miktarı benimle ilgili değildir. Nereden alınmış bilmiyorum ama bu miktar bizimle ilgili bir şey değildir” diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşünceni Paylaş.Sorgulayalım.